|
KÜRESEL TİCARETİN ANAHTARI LOJİSTİKTE
|
|
Küresel ticaretin 2022’de artışını sürdürmesi bekleniyor. Ancak artan lojistik maliyetleri ve konteyner ile TIR’a erişimdeki aksaklıklar etkilerini gösterebilir.
Pandeminin etkisiyle dünyada arz talep dengesinde yaşanan büyük dalgalanmalar henüz durulmadı. Hem ülkelerin tedarik ve üretimleri için yeni rotalara yönelmeleri, hem de artan maliyetler ve taşımacılıkta konteyner, TIR gibi kaynaklara ulaşmadaki aksaklıklar küresel ticarette 2022’de de etkilerini gösterecek.
Euler Hermes, dünya ticaret hacminin yüzde 5’ten fazla büyümesi beklenen yeni yılda, tedarik zincirinin lojistik halkasında yaşanacak gelişmelerin öne çıkacağını değerlendiriyor. KPMG Türkiye’nin Lojistik Güven Endeksi’nde ise belirsizlik beklentileri devam ediyor.
Dünya ticaretinin yüzde 80 den fazlası denizyolu ile taşındığından en çok artış navlun fiyatlarında meydana geliyor. Çin’den Avrupa’ya nakliyelerde 12-15 bin dolar seviyeleri ortaya çıkarken, bu oran Türkiye – Avrupa arasında 2-3 bin dolar civarı.
Normalleşme için 3 faktör
Çin’deki gelişmelerin küresel tedarik zinciri aksaklıklarını 2022 yılının ikinci yarısına kadar yüksek tutacağını öngören alacak sigortası şirketi Euler Hermes’in, Küresel Ticaret Raporu’nda 2021’de yüzde 8.3 artan küresel ticaret hacminin, kademeli olarak kriz öncesi uzun-vadeli ortalamasına dönmesi bekleniyor. 2022’nin ikinci yarısından itibaren ticaretin normale dönmesinde etkili olacak 3 faktör ise şöyle sıralanıyor: Sürdürülebilir tüketim benimsenmeye başlandığı için dayanıklı mallara yönelik harcamaların yavaşlaması; özellikle ABD’de sermaye harcamalarının artması ve çoğu sektörde stokların kriz öncesine dönmesi nedeniyle girdi sıkıntılarının hafiflemesi; kapasitenin artmasıyla nakliye sıkışıklıklarının azalması.
lojistik2.jpgAvantajlı konum Türkiye’ye yarar
Uluslararası taşımacılık fiyatlarının halen yüksek seviyeleri koruduğunu hatırlatan KPMG Türkiye Taşımacılık Sektör Lideri Yavuz Öner navlun ücretlerinde bir miktar gevşeme olmasına rağmen 2021 yıl başı seviyesinin üzerinde seyrettiği dile getirdi.
Öner, “Bu gelişmeler uluslararası taşıma fiyatlarını artırırken bir taraftan da sektördeki teknoloji uygulamaları için fırsatlar sunuyor. Dijital platformlar, taşımacılık şirketleri ve limanların yaptığı nesnelerin interneti, yapay zeka, büyük veri yatırımları gibi teknolojik yatırımlar verimliliği artırmaya dönük katkılar sağlayacaktır” dedi.
Global satın alma yöneticileri endekslerine (PMI) bakıldığında özellikle ABD ve Avrupa coğrafyasında olumlu bir hava oluştuğunu anlatan Öner, “Türkiye’nin coğrafi konumu ve rekabet üstünlükleri, özellikle kurdaki hareketliliğin de yarattığı rekabet avantajı ile yeniden şekillenen tedarik zincirlerinde Çin gibi uzak coğrafyalara nispetle avantajlı bir konum yakalanabilir. Diğer yandan KPMG Türkiye olarak İstanbul Üniversitesi iş birliğiyle ölçtüğümüz Lojistik Güven Endeksi, 2021’in son çeyreği yüzde 10 düşüş kaydetti” diye konuştu.
Çözüm demiryolunda mı?
Konteyner navlunlarının 2020 başından 2021’e kadar 4-5 kat arttığını anlatan Ekol Türkiye Ülke Müdürü Arzu Akyol Ekiz, “Uzakdoğu- Pasifik hatlarındaki konteyner sıkışıklığı ve navlun fiyatlarındaki artış dolaylı olarak diğer tüm bölgelere yansıdı. Dünyada benzer oranlarda navlun artışları gerçekleşti. 2022 itibarıyla kademeli olarak yeni gemi kapasitelerinin devreye alınması ve global pazarlardaki normalleşmenin de etkisi ile navlun fiyatlarının 2023 sonuna kadar azalacağı ama yine de 2019 seviyesine göre yüksek seyredeceği öngörülüyor” dedi.
Yaşanan kapasite sorunun çözümünde en büyük yardımcılarının demiryolu ve demiryolu merkezli intermodal taşımacılık olduğunu kaydeden Ekiz, “Ekol’de 14 yıllık birikime sahip olduğumuz intermodal taşımacılık modelimizle alternatif çözümler üretebiliyoruz” diye konuştu.
Duygu ERDOĞAN – MİLLİYET
LOJİPORT |