Mercedes-Benz Türk AR-GE Merkezleri, sürdürülebilir dünya için çalışıyor
15.03.2022 11:25:13 |
Geri dönüştürülmüş maddelerden otobüs tamponu projesi ile bir ilke imza atan Mercedes-Benz Türk Otobüs AR-GE ekipleri, bu teknoloji ile karbon ayak izi azaltılmış ürünler elde ederek döngüsel ekonomi ve sürdürülebilirliğe katkıda bulunacak.
Aksaray ve Hoşdere fabrikalarında bulunan AR-GE Merkezleri ile Daimler Truck ın dünyadaki sayılı AR-GE Merkezleri’ne ev sahipliği yapan Mercedes-Benz Türk, bu alanda gerçekleştirdiği faaliyetlerle Türkiye nin en çok hizmet ihracatı yapan şirketleri arasında yer alıyor. Hoşdere Otobüs Fabrikası bünyesinde faaliyete alınan İstanbul AR-GE Merkezi ilk defa 2009 yılında AR-GE Merkezi Belgesi’ni aldı. Bu tarihten itibaren otobüs ve kamyon ürün gruplarında AR-GE çalışmalarına başlayan Mercedes-Benz Türk, 2018 yılında Aksaray’da oluşturduğu AR-GE Merkezi ile kamyon ürün grubu özelindeki çalışmalarına hız kazandırdı.
Mercedes-Benz Türk, 8 yılda 509 adet patent başvurusu gerçekleştirdi
Mercedes-Benz Türk Kamyon ve Otobüs AR-GE ekipleri, AR-GE ve inovasyon çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. 2021 yılında Mercedes-Benz Türk Kamyon AR-GE ekibi 78 adet, Mercedes-Benz Türk Otobüs AR-GE ekibi de 92 adet olmak üzere toplam 170 adet patent başvurusunda bulundu. Şirket, 2014-2021 dönemini kapsayan 8 yıllık süreçte ise toplam 509 adet patent başvurusu yaptı.
Horizon Europe programına katılım devam ediyor
Horizon2020 programı çerçevesinde RECOTRANS, DECOAT, VOJEXT, ALBATROSS projeleri ile Hibe Programı’na dört kez kabul edilen Mercedes-Benz Türk, Horizon Europe programına da FAMILIAR projesi ile başvurdu. Avrupa Birliği’nin 95,5 milyar Euro bütçeli AR-GE destek programı “Dokuzuncu Çerçeve Programı” ya da diğer bir adıyla Horizon Europe, bilim ve yenilik faaliyetlerini desteklemeyi hedefliyor.
Mercedes-Benz Türk’ün Horizon Europe kapsamındaki projesi FAMILIAR, Türkiye den 3 ortağın katkılarıyla yürütülüyor. FAMILIAR projesinde kullanılan yapay zeka modeli sayesinde fiziksel testlerin azaltılması hedefleniyor. Bu da CO2 emisyonunun ve diğer atıkların azaltılmasını sağlayacak.
Bu proje kapsamında, mevcut ağır sınıf ticari araçlarında kullanılmak üzere tasarlanan ve imal edilen parçalarda yıllar boyunca yaşanan ve büyük çoğunlukla yüksek sayıda araç ebatlarında yapılan fiziksel testler ile doğrulanabilen hataların azaltılması ve bu sayede parça kalitesinin iyileştirilmesi hedefleniyor.
Doğa dostu teknoloji ve malzemeler üzerinde geliştirme çalışmalarına devam ediyor
Mercedes-Benz Türk, sürdürülebilir ulaşımı tasarlamak için doğa dostu teknolojiler konusunda enstitüler, tedarikçiler ve hammadde üreticileri ile çalışıyor. Şirket bu kapsamda, gıda, kağıt, kirli plastikler, ambalaj ve organik atıkların geri dönüşümü ile elde edilen hammaddeleri kaliteden ödün vermeden seri parçalarında kullanmak için AR-GE faaliyetleri yürütmeye devam ediyor.
Geri dönüştürülerek üretilen hammaddelerin sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomiye katkıda ne kadar büyük bir rol oynadığının bilinci ile hareket eden Mercedes-Benz Türk Otobüs AR-GE ekipleri, bu hammaddelerin teknik yapılabilirlik, imalat ve kalite süreçleri açısından önemli mühendislik çalışmalarını önceliklendiriyor. Ayrıca, müşteri ile ürünü buluşturmadan önce zorlayıcı test koşulları altında uygunluğu da garanti altına alıyor.
mercedes-benz-turk-aksaray-ar-ge-merkezi.jpgSürdürülebilir geri dönüşüm malzemelerin otomotiv sanayiinde kullanılabilirliği için AR-GE çalışmalarına hız kesmeden devam eden Mercedes-Benz Türk Otobüs AR-GE ekipleri, Mercedes-Benz Intouro modelinin arka tamponunu, ilk deneme pilot ürün olarak ev atıklarının geri dönüşümü ile elde edilen hammaddeden üretti. Elde edilen bilgi birikiminin araçların farklı parçalarında kullanılması da projenin öne çıkan faydalarından biri olarak görülüyor.
Mercedes-Benz Türk Otobüs AR-GE ekipleri, sürdürülebilirlik projeleri ile seri ürünlerde karbon ayak izini azaltmayı, maliyetleri düşürmeyi ve karbon ayak izi azaltılan ürünleri geliştirerek döngüsel ekonomiye daha fazla katkı sağlamayı planlıyor. Kullanılacak ürünlerin çeşitliliğinin artmasıyla birlikte elde edilecek tasarrufun da artırılması hedefleniyor.
mercedes-benz-turk-otobus-gelistirme-karoseri-direktoru-dr-zeynep-gul-koca.jpgMercedes-Benz Türk Otobüs Geliştirme Karoseri Direktörü Dr. Zeynep Gül Koca; “Çok çeşitli alanlarda yetkinliklere sahip olan İstanbul AR-GE Merkezimiz, ana şirketimiz Daimler Truck’ın global ağı içerisinde çok önemli bir konuma sahip. İstanbul AR-GE Merkezimizde en büyük sorumluluğumuz, toplumumuzun artan ulaşım talebi için sürdürülebilir çözümleri sağlayan yenilik ve dönüşüme öncelik etmek. Bunun güzel bir örneği, çeşitli atıklardan geri dönüştürülen bio-bazlı plastik hammaddeleri kullanarak otobüsler için geliştirmekte olduğumuz dış tasarım parçaları. Bu ve benzeri hammaddeleri kullanarak karbon ayak izini azaltmayı, maliyetleri düşürmeyi ve geri dönüşüme daha fazla katkı sağlamayı hedeflerken döngüsel ekonomiye ve sürdürülebilirliğe katkıda bulunacağız. Tüm bunların yanında ekibimizin güncel teknolojileri, yeni ürün ve bilimsel gelişmeleri yakından takip etmesi amacıyla akademik seviyelerini artırmalarına da önem veriyoruz. Ekibimizde 2 kişi doktora, 71 kişi yüksek lisans derecesine sahipken, 4 arkadaşımız doktora, 15 arkadaşımız ise yüksek lisans eğitimini sürdürüyor. 8-14 Mart Bilim ve Teknoloji Haftası vesilesi ile ülkemizde bu alanda emek harcayan herkese saygılarımızı iletiyoruz” dedi.
Mercedes-Benz Türk Kamyon AR-GE Direktörü Melikşah Yüksel ise; “İstanbul ve Aksaray’da yer mercedes-benz-turk-kamyon-ar-ge-direktoru-meliksah-yuksel.pngalan AR-GE Merkezlerimiz ile kamyon ürün grubu özelinde özel projelere imza atıyoruz. Avrupa Birliği’nin araştırma, geliştirme ve inovasyon projelerine destek olan Horizon2020 programı çerçevesinde farklı projelerle kabul edilen AR-GE Merkezimiz, Horizon Europe programına da FAMILIAR projesi ile başvurdu. FAMILIAR projesinde kullanılan yapay zeka modeli sayesinde fiziksel testleri azaltılmayı hedefliyoruz. Bu sayede CO2 emisyonunun ve diğer atıkların azaltılmasını sağlayacak olmak bizim için bir gurur kaynağı. Her geçen gün artırdığımız patent başvuru sayımızı da 2021 yılındaki 78 adet yeni başvurumuz ile yeni bir aşamaya taşıdık. 8-14 Mart Bilim ve Teknoloji Haftası kapsamında, Türkiye’nin gücüne güç katan tüm mühendislere, yazılımcılara ve emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlardaki çalışanlara hem markamıza hem de ülkemize katkılarından dolayı teşekkürlerimizi sunuyoruz” diye konuştu.
LOJİPORT