InnoTrans 2022 de Akıllı Ulaşım ZF ile Şekillendi

 

28.09.2022 17:45:41



ZF, "Akıllı Ulaşımı Şekillendirme" sloganıyla InnoTrans 2022 de daha geniş kentsel alanlara yönelik sürdürülebilir, verimli ve kullanılabilir bir mobilite için kapsamlı ürün portföyünü tanıttı.

Kentlerin toplu taşımaya olan talebi ve bunun e-mobilite dönüşüm ihtiyacı hiç olmadığı kadar büyük. Ancak burada mobilitenin sürdürülebilir, erişilebilir ve verimli olması ve ilgili taleplere en uygun şekilde uyarlanması önemlidir. Teknoloji şirketi ZF, kapsamlı uzmanlığıyla güçlü bir ortak olarak nakliye yetkililerini, araç üreticilerini ve filo operatörlerini desteklemektedir. ZF nin Ticari Araç Çözümleri, Endüstriyel Teknoloji ve Malzeme Yönetiminden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Wilhelm Rehm, "Şirketimiz mobiliteye bütünsel bir bakış açısıyla bakıyor" diyor. "Tek bileşenden genel sisteme, geleneksel donanımdan dijital, bulut tabanlı durum izlemeye kadar, karayolu, demiryolu ve aradaki her yer için doğru çözümü sunuyoruz."

Bu beyanların geçerliliği, ZF nin 20-23 Eylül tarihleri arasında Berlin de düzenlenen lider uluslararası ulaşım teknolojisi ticaret fuarı olan InnoTrans taki varlığıyla kanıtlandı. "Akıllı Ulaşımı Şekillendirmek" sloganıyla fuardaki yerini alan şirket, toplu taşıma için geliştirdiği geniş ürün portföyünü ziyaretçilere sundu. Sergilenen ürünler, ZF teknolojisi sayesinde geleceğe yönelik taşıma konseptlerinin nasıl gerçekleştirildiğini gösterdi.

Ayrıca fuarın Mobilite+ Köşesinde düzenlenen etkinlikte ZF Otomatik Sürüş Sistemleri Başkan Yardımcısı Werner Engl mobilite geçişinde otonom sistemlerin olanakları hakkında bir sunum gerçekleştirdi.

ZF Shuttle: Değişim için mobilite

Demografi değiştikçe, insanların mobilite ihtiyaçları da değişiyor. Git gide daha çok insan şehir banliyölerine taşınıyor ve bu da toplu taşıma sisteminin sürekli olarak yeni zorluklarla karşı karşıya gelmesi anlamına geliyor. Peki bu koşullar altında esnek, bireysel bir ulaşım konsepti nasıl olmalıdır? ZF buna otonom bir taşıma sistemiyle yanıt veriyor. Otobüs ve tren gibi talep odaklı ve bir zaman çizelgesine bağlı toplu taşıma araçlarına en büyük alternatif elektrikle çalışan, kesintisiz bağlantı ile sürücüsüz servisler ağına bağlı çalışan otonom toplu taşıma araçlardır. Bu, ZF Shuttle’ların sektördeki açığı kapatabileceği ve bunu ekonomik, verimli ve modern bir şekilde yapabileceği anlamına gelmektedir.

EcoMet ve EcoWorld: Raylı sistemler için sürüş optimizasyonu

Raylı sistemler şanzımanları söz konusu olduğunda birçok üretici için yalnızca ZF vardır. Bunun nedeni, metro ve banliyö trenleri için modüler şanzıman ailesi EcoMet ve çoklu dizel ünitelerle ve özel araçlar için geliştirilmiş hibrit özellikli powershift şanzıman EcoWorld dür.

Geliştirme aşamasında değişken merkez mesafeleri ve oranları dikkate alınarak tasarlanan EcoMet sayesinde müşteriler artık her araç için zaman alıcı ve pahalı yeniden tasarım süreçlerini kaldırmıştır. Öte yandan mevcut tahrik sistemlerine bağlanabilen EcoWorld, demiryolu şirketlerinin trenlerinin hizmet ömrünü uzatmak için tüm aktarma organlarını değiştirmeleri gerekmesinin önüne geçer. EcoWorld yakıt tüketimini yüzde 20 ye kadar azaltmakla kalmaz, aynı zamanda günlük işletme maliyetlerini de azaltır.

PSD ve FSD: Daha iyi bir tren yolculuğu için iyileştirilmiş sönümleme

Puseti, ağır bir bagajı veya tekerlekli sandalyesi olan kişilerin sıkça duyduğu bir uyarı vardır; "Lütfen trenle peron arasındaki boşluğa dikkat edin". Bu mesafeyi düzeltmek için, araç seviyesini ayarlarken sistem kontrolünü destekleyen Entegre Konum Sensörü Sönümleyicisi (PSD) vardır. İkincil dampere ve dolayısıyla korunan bir noktaya dikey olarak monte edilen bir konum sensörü, vagon gövdesi ile boji arasındaki mesafe hakkında kesin bilgiler kaydeder. Onda bir oranında doğru olan bu bilgiyle, örneğin tren istasyonlarında farklı platform yüksekliklerine uyum sağlamak için araç yüksekliği pnömatik yay aracılığıyla hassas bir şekilde kontrol edilebilir. Bu sadece istasyona biniş ve inişleri daha konforlu hale getirmekle kalmaz, aynı zamanda iki istasyon arasındaki yolculuğu daha istikrarlı ve keyifli bir deneyime dönüştürür.

Bir tren hız kazandığında, vagon güçlü kuvvetlerin etkisi altına girer. Bu noktada sapma damperleri devreye girer ve özellikle düz yollarda aracın dengeli çalışmasını garanti eder. Bununla birlikte, anahtarlarda veya dar virajlarda, bojiyi ve dolayısıyla tekerlek rayı arayüzünü zorlayan tam olarak bu sönümleme kuvvetleridir. Bu, elektrik bağlantısı olmayan pasif bir sistem olarak tasarlanan Frekans Seçici Sönümleyici (FSD) tarafından karşılanır. Tanımlanmış frekanslarda açılan frekans seçici valf ile ZF ürünü, viraj alırken yürüyen aksamı kolaylaştırırken sürüş stabilitesini ve dolayısıyla güvenliği sağlar.

Bus Connect ve connect@rail: Daha iyi bir filo yönetimi için ağ bağlantılı araçlar

Güvenli ve güvenilir yolcu taşımacılığı için birçok faktörün bir araya gelmesi gerekiyor. ZF, bu etkileşimi en iyi şekilde planlamaya yardımcı olmak için özel olarak hazırlanmış iki araç sunar: bulut tabanlı durum izleme sistemi connect@rail ve dijital filo yönetimi Bus Connect.

Dijital bilgi birikimi ve akıllı bağlantı çözümlerinin akıllı bir kombinasyonu: connect@rail ile ZF, demiryolu araçları ve altyapıları için kapsamlı durum izleme hizmeti sunuyor. Sistem, erken bakım planlamasında ve trenlerin ve rayların öngörüsel bakımında demiryolu operatörlerini desteklemektedir. Bu şekilde, connect@rail çalışma sırasında planlanmamış kesintileri azaltır.

ZF Bus Connect, şehir içi otobüsler ve tur otobüsleri için geliştirildi. Araç konumlarının canlı görüntüsü de dahil olmak üzere aracın her yönünü gerçek zamanlı olarak izleyebilen kullanıcılar, mevcut enerji veya yakıt tüketimi, akü şarj durumu, fren aşınması ve diğer sistem mesajları gibi araç parçalarının anlık durumu takip edebilmektedir. Bu ürünle ZF, kamu ve özel otobüs işletmecilerinin filolarının verimliliğini ve performansını iyileştirmelerini sağlıyor.

CeTrax: Otobüslerin verimli elektrifikasyonu

Birçok üretici tarafından başarıyla denenmiş ve test edilmiş CeTrax, otobüs ve kamyonlardan çeşitli özel araçlara kadar çok çeşitli uygulamalarda kullanılabilen tamamen elektrikli bir merkezi tahrik ünitesidir. Mevcut araç konseptlerine geleneksel bir aktarma organı düzeni ile entegre edilebilen sistem bu sayede üreticilerin tamamen yeni platformlar geliştirmek zorunda kalmadan kendi model serilerini yerel sıfır emisyonlu tahrik sistemine dönüştürmelerine olanak tanır.

LOJİPORT