Türk TIR ları Çin Seddi ni aşamıyor

 

22.07.2024 17:49:03



UND Başkan Yardımcısı Haşim Çavdar, Çin’le ilk anlaşmayı yapan taraf olmamıza rağmen Rusya, Kazakistan, Gürcistan ve Azerbaycan plakalı araçların bu ülkeden taşımalara başladığını belirterek, “Bir 7 yıl daha beklemek istemiyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çin ziyareti ve otomotiv devi BYD’nin Türkiye’ye yatırım için imzaları atmasının ardından hareketlenen Çin-Türkiye ticari ilişkileri, iki ülke arasındaki uluslararası karayolu anlaşmasını da tekrar gündeme getirdi.

7 yıl önce Pekin’de imzalanan anlaşmaya rağmen, geçen sürede Çin’e tek bir sefer bile yapamayan Türk nakliyecilere sınırlı sayıda da olsa nihayet geçiş belgesi tahsis edildi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, geçtiğimiz günlerde Türkiye ile Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) arasında ilk etapta 800 adet tek-tip, 600 adet 3. ülke geçiş belgesi teati edildiğini duyurdu. Ancak geçiş belgelerini almaya hazırlanan nakliyeciler bu kez de farklı sorunlarla karşılaştı. EKONOMİ’ye konuşan Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkan Yardımcısı Haşim Çavdar, Türk TIR’larının Çin seferlerine başlayabilmesi için 4 konudaki belirsizliğin acilen giderilmesi gerektiğini dile getirdi.

Çin, “Kuşak-Yol” girişimi kapsamında uluslararası karayolu taşımalarında ilk anlaşmayı Türkiye ile yapmış, Türkiye ile Çin hükümetleri arasında 13 Mayıs 2017 tarihinde Pekin de Karayoluyla Uluslararası Yük ve Yolcu Taşımacılığı Anlaşması imzalanmıştı. Böylece, Türk taşımacıların Çin’e yıllık gidiş-dönüş 30 bin sefer yapabilmesinin önü açılmıştı. Ancak önce mevzuatlardaki eksiklikler, ardından pandemi döneminde transit ülkelerde geçişlerin kapalı olması nedeniyle bu taşımalar bir türlü başlayamamıştı.

Geçen bu sürede diğer ülkelerin Çin’den taşıma yapmaya başladığına dikkat çeken Haşim Çavdar, “Biz Çin’le anlaşma yaparken Çin henüz TIR sistemine dahil olmamıştı. Sisteme entegre oluşu 2018 yılında mümkün oldu. O tarihten bu yana Rus ve Kazak nakliyecilerin Çin’den taşımalar gerçekleştirdiğini, Azerbaycan ile Gürcistan’ın da buna dahil olduğunu biliyoruz. Geldiğimiz noktada, 7 yıl önce anlaşma imzalanmış olmasına rağmen halen Türkiye plakalı taşıtlar için tek bir ihracat ya da ithalat taşıma planlaması yapılabilmiş değil.” diye konuştu.

“Bakanlık kontrolünde pilot taşıma yapılmalı”

Haşim Çavdar, 2017 yılında imzalanan ana anlaşma ile tarafların 20 bin ikili ve transit, 10 bin üçüncü ülke geçiş belgesi kotasında anlaşmış olduğunu hatırlatarak, “Ancak ilk etapta kısıtlı bir oranda 800 adet ikili ve transit, 600 adet üçüncü ülke belgesi sınır kapılarımızdaki geçiş belgesi dağıtım ofislerine ulaştırıldı. Sınırlı sayıda verilen bu belgelerin kullanımı konusunda da belirsizlik hakim.” dedi.

Çavdar, “Pilot bir taşıma yapılmalı ve bu süreci Ticaret-Ulaştırma-Dış İşleri bakanlığının yetkilileri takip ederek ortaya çıkabilecek problemlerde müdahale etmeli. İlkler her daim sıkıntılıdır, siyasi ve bürokratik desteğe ihtiyaç duyulur. Önümüzdeki günlerde kontrollü gerçekleştirilecek pilot taşımalarla biz taşımaların şeklinin daha da netleşeceğini tahmin ediyoruz. Bunun için zaman lazım lakin 7 yıl sürmesin.” açıklamasını yaptı.

Çin-Türkiye TIR seferinde 4 alanda belirsizlik var

Türk plakalı araçlar için nakliyecilerin dört soruya yanıt aradığını ifade eden Çavdar, bu soruları şöyle sıraladı:

1- Çin’e hangi ülkelerin sınır kapılarından girilebilecek?

2- Vize konusu ne olacak, kapıda vize alınabilecek mi? Vizesiz belirli bir ticari bölgeye aracın transfer izni olacak mı?

3- Taşınacak mallarla ve dolayısıyla gönderici müşterilerle nerede ne şekilde bir araya gelinecek?

4- Alfabeleri ve lisanları anlaşılabilir değil, diyalog ve evraklar nasıl ve ne şekilde düzenlenecek? Sürücüler temas noktalarında yetkililerle iletişim kurabilecek mi?

“Denizden 35 günde taşınan yük, karadan 15 günde taşınacak”

UND Başkan Yardımcısı Haşim Çavdar, Çin ile Türkiye arasındaki dış ticaret taşımalarının karayoluyla yapılmasının hem zaman hem de maliyet avantajı sunacağını belirterek, şu bilgileri verdi: “İhracatçılarımız zaman-maliyet-istikrar ekseninde Çin’e ulaştıracakları katma değerli ürünler için artık deniz yolundan çok daha kısa sürelerde teslimat imkânı sunabilecek TIR taşımacılığı modunu da göz önüne alacaklar. Bu süre denizyoluyla ulaşımın minimum yarısı kadar. Denizyolu 30-35 gün ise karayolu ile Çin’e ulaşım 15 günden daha uzun olmayacak. Çin için AB’ye karayolu üzerinden ulaşımda Kuzey Koridoru’nun kullanımı Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle şimdilerle mümkün değil. Türkiye, orta ve güney taşıma koridoru üzerinde yer alışı nedeniyle Çin ihracat mallarının AB’ye ulaşımında alternatifi olmayan bir ülke. Dolayısıyla Türk nakliyecilerin Çin’e taşımalarda önündeki engeller aşılırsa, ülke için büyük kazanım olacak.”

Aysel YÜCEL – EKONOMİ.COM

LOJİPORT